Yedi günlük gözaltı sonrasında serbest bırakılan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Mehmet Raşit Tükel, birliğin adının değiştirilmesi konusunda “Eğer ki meslek birliği, hekimlik değerlerini savunacaksa bu örgütün adının değiştirilmesi veya başka uygulamalar içine girilmesi beyhude çabalardır” dedi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Mehmet Raşit Tükel, TTB Merkez Konseyi üyeleri adına birlik binasında açıklama yaptı.
Tükel, açıklamasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması kapsamında Merkez Konseyi üyelerinin gözaltına alındığını, 7 gün sonra ise serbest bırakıldıklarını anımsattı.
Hukuk dışı biçimde gözaltına alındıklarını ileri süren Tükel, TTB’nin kurumsal faaliyetlerinin fiili olarak engellendiğini savundu.
Tükel, “Hekimler dil, din, ırk, cinsiyet, mezhep, yaş, sosyal durum ayrımı yapmaksızın, önce de hekimdir sonra da hekimdir. Son günlerde kamuoyuna yansıyan kimi söylemler, insanlığın geride bıraktığı ve hekimlerin hiçbir zaman içinde olmadığı bir anlayışı çağrıştırmaktadır” ifadelerini kullandı.
TTB’nin kuruluşundan bu yana herhangi bir otoriteye bağlı olmaksızın, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde faaliyet gösteren bütün hekimleri çatısı altında toplayan bir meslek örgütü olduğunu aktaran Tükel, şunları kaydetti:
“Eğer ki meslek birliği, hekimlik değerlerini savunacaksa bu örgütün adının değiştirilmesi veya başka uygulamalar içine girilmesi beyhude çabalardır. TTB ve diğer kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin isimlerinde yer alan ‘Türk’ ve ‘Türkiye’ sözcükleri, anayasa gereğince bu mesleklerin hizmet verdikleri alanda, tüm toplumu kapsayan, kamusal yarar taşıyan hizmetler nedeniyle verilmiştir.”
Öte yandan, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, beraberindeki bazı genel başkan yardımcıları ve milletvekilleriyle Türk Tabipleri Birliği’ni ziyaret etti.
Basına kapalı görüşmenin ardından açıklamada bulunan Özel, “Bu evde yaptığımız ziyaret, 11 TTB üyesinin şahsında, yaşama ve yaşatma mücadelesi veren tüm hekimlere yapılmış bir ziyarettir” diye konuştu.
Türkiye’nin bir dikta sürecinde olduğunu iddia eden Özel, “Mesele TTB’nin yaptığı açıklama değildir, mesele toplumsal muhalefeti dizayndır. Tüm sesleri susturma, yandaşlaştırma meselesidir. Makbul meslek örgütleri yaratmanın bir başlangıç aşamasındayız. Burada acı darbenin ilk adımlarını attılar, arkasından atacakları adımları dün AKP Genel Başkanı verdi” dedi.
devam etti:”Algı operasyonuyla gözaltıları meşrulaştırmaya çalıştılar ama dün bakla ağızdan çıktı, esas mesele o değildi. Sadece TTB’yi değil Türkiye Barolar Birliğini de hedef alıyordu. ‘Afrin operasyonuna destek vermedi’ diye TTB hedefse, operasyona tam destek veren Türkiye Barolar Birliği neden hedeftir? Demek ki mesele ne Afrin operasyonudur ne basın açıklamasıdır. Mesele, tüm akademik meslek örgütlerini tehdit etmek, onlarla ilgili çeşitli değişiklik yapmak için kamuoyu oluşturmak ve güçlerini ellerinden alıp küçük küçük dernekçiklere dönüştürmek. Daha sonra yandaşları destekleyerek makbul meslek odaları yaratmak istemektedirler. TTB darbe dönemlerinde, ‘e bildiri’ dönemlerinde, 28 Şubat dönemlerinde kendi tavrını hiç değiştirmemiş, hep demokrasinin yanında olmuştur.”
MHP’ye de eleştiride bulunan Özel, “Dün makbul muhalefet partisi Milliyetçi Hareket Partisi, bu binanın kapısına kilit asmaktan bahsetmektedir” ifadesini kullandı.
12 Eylül darbesinde 300’ün üzerinde idam kararı verildiğini ve bunlardan 50’si onaylanmışken TTB’nin idamlara karşı çıktığını belirten Özel, bu karşı duruş sayesinde içlerinde ülkücülerin de bulunduğu birçok mahkumun asılmaktan kurtulduğunu ileri sürdü.
Bu gerçeğin iyi bilinmesi gerektiğinin altını çizen Özel, CHP olarak TTB ve diğer meslek örgütlerine desteklerinin artarak süreceğini söyledi.
Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da geçen hafta yaşanan bir hukuksuzluğu kınamak ve TTB ile dayanışma içinde olduklarını göstermek için bu ziyareti gerçekleştirdiklerini vurguladı.
Hükümetin, TTB nezdinde bütün muhalefeti sindirmeye çalıştığını bildiklerini dile getiren Ağbaba, iktidarın “tek vatan, tek bayrak, tek millet, devlet” söylemine bir de “tek tip insan”ı eklediğini savundu.
İktidarın herkesi kendine benzetmek istediğini belirten Ağbaba, “Yavru muhalefeti de kendine benzetti. Şu anda bütün Türkiye’yi tek tipe sokmak istiyor, kendi gibi düşünmeyen, kendi gibi konuşmayan insanları istemiyor, barış gelmesinden bile rahatsız olan anlayışla karşı karşıyayız. Asla tek tipe girmeyeceğiz. Türkiye birden büyüktür, bunu bütün dünyaya göstereceğiz” diye konuştu.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.