“Hepatit yılda 1,5 milyon can alıyor”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Gül, “Dünyada yılda 1,5 milyon kişinin ölümüne sebep olan viral hepatitler mühim bir kamu sağlığı problemidir” dedi.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hanefi Cem Gül, dünyada yılda 1,5 milyon kişinin ölümüne sebep olan viral hepatitlerin mühim bir kamu sağlığı problemi olduğunu söyledi. 

Gül, karaciğer iltihabı olarak adlandırılan hepatitin birçok nedene bağlı olarak ortaya çıktığını ancak viral enfeksiyonların en sık etken olarak saptandığını anlatım etti.

Hepatit A, B, C, D ve E virüsleriyle gelişen hepatitlerin en sık karşılaştıkları virüsler olduğunu dile getiren Gül, bu virüslerden B, C ve D’nin kronikleştiğini, siroz ve karaciğer kanserine sebep olması açısından da daha çok öne çıktığını anlattı.

Prof. Dr. Gül, “Dünyada yılda 1,5 milyon kişinin ölümüne sebep olan viral hepatitler mühim bir kamu sağlığı problemidir.” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Gül, hepatit virüslerinin umumi özellikleri ve yaptığı hastalık tablolarına bakıldığında, hepatit A’nın, daha çok fena hijyenik şartlara bağlı olarak kontamine olmuş su ve besinlerle bulaşan bir hastalık olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:

“Çocukluk çağlarında daha sık görülmekle birlikte, bilhassa ileri yaşlarda görüldüğünde ender de olsa ağır seyredip ölümlere sebep olabilmektedir. Hepatit A virüsü vücuttan dışkıyla atıldığından, kişilerin bireysel temizlik kurallarına uyması, hela sonrası sabunla ellerin yıkanması, yiyeceklerin iyi temizlenmesi, sağlıklı içme suyunun temin edilmesi en mühim korunma yollarındandır. Ülkemizde son yıllarda altyapı koşullarının düzelmesi ve bilhassa 2012’de Sağlık Bakanlığının yeni doğanlara mecburi hepatit A aşı uygulaması sonucunda hastalığın görülme sıklığın surat binde 0,9’lara kadar düşmesi sağlanmıştır.”

“HEPATİT B, SİROZ VE KARACİĞER KANSERİ SEBEBİ”

Hepatit B virüsünün de kronikleşme özelliğine sahip olduğuna işaret eden Gül, “Virüs, siroz ve karaciğer kanserine yol açması açısından da ayrıca bir öneme sahiptir. Dünyada yaklaşık 2 milyar kişinin hepatit B virüsüyle enfekte olduğu ve 350-400 milyon kişinin de bu virüsü taşıdığı tahmin edilmektedir” diye konuştu.

Prof. Dr. Gül, şunları kaydetti:

“Hastalığın bulaş yollarına bakıldığında en sık, kontrolü yapılmamış kan ve kan ürünleri transfüzyonu, sterilize edilmemiş araçlarla yapılan cerrahi işlemler ve diş çekimleri, kullanılmış enjektörle yapılan damar içi uyuşturucu kullanımı ve öbür uygulamalar, hepatit B taşıyıcısı anneden bebeğine geçiş, tıraş bıçağı, diş fırçası gibi aletlerin paylaşımı, sterlize edilmemiş aletlerle yapılan dövme, piercing, güvenli olmayan cinsel münasebet en sık bulaş yolları arasında yer alır. Hepatit B yetişkinlerde yakalanıldığında yüzde 95’in üzerinde kendiliğinden düzelir. Kronikleşme riski yüzde 1-3 arasındadır. Ancak yeni doğan bebeklerde yakalanıldığında yüzde 90’dan çok kronikleşme ihtimali laf konusudur. Kronikleşen vakaların da yukarıda belirttiğimiz gibi siroz ve kanser gelişme oranları oldukça yüksektir. Hastalıktan korunmada en mühim yol aşılamadır.”

“DÜNYADA 185 MİLYONDAN FAZLA KİŞİNİN HEPATİT C İLE ENFEKTE OLDUĞU DÜŞÜNÜLÜYOR”

Prof. Dr. Hanefi Cem Gül, hepatit C’nin de kronikleşme olasılığı yüksek olduğunu, tedavi edilmediği taktirde ise siroz ve hepatosellüler kanser riskini artırdığını dile getirerek, “Dünyada 185 milyondan çok kişinin hepatit C ile enfekte olduğu tahmin edilmektedir. Bulaş yolları Hepatit B ile aynı olmakla beraber bilhassa damar içi uyuşturucu kullanımının dünyada artması hepatit C’nin bulaşmasında mühim unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Hastalık klinik bulgu vermeden genelde sessiz seyreden bir hastalıktır” dedi.

Hastalığın yetişkin erkeklerde kronikleşme oranının yüzde 80’lere kadar çıktığını, kronikleşen hastaların yüzde 25’inde ise 20-30 yıllık bir süreçte siroz ve karaciğer kanseri gelişebildiğini vurgulayan Gül, şöyle devam etti:

“Hepatit C’nin aşısı olmamakla beraber son 5-6 sene içerisinde yeni geliştirilen ilaçlar sayesinde hepatit C artık tamamen tedavi edilen bir hastalık olmuştur. Bundan ötürü kronik viral bir enfeksiyonun dünyada ilk kere tedaviyle ortadan kaldırılması açısından da aka öneme sahiptir.

Hepatit D: Bu virüs defektif bir virüstür. Tek başına enfeksiyon oluşturamaz. Virüsün üreyebilmesi için hepatit B virüsüne gereksinim vardır. Dolayısıyla hepatit D virüsü sadece hepatit B enfeksiyonu olan kişilerde hepatite yol açar.

Hepatit E: Bulaş yolları ve klinik bulgular olarak hepatit A virüsüyle eş özellikler gösterir. Hepatit E, vahşi ve evcil hayvanlarda da bulunabilir. Hepatit E hamilelerde son 3 ay içinde yakalanıldığında yüzde 20-25 ölümcül seyretmesi açısında ehemmiyet arz eder. Korunmada aşı önemlidir. Yurt dışında yüksek antikor seviyesi oluşturan hepatit E aşıları kullanılmaktadır. Ülkemizde henüz hepatit E aşısı bulunmamaktadır.”